Sabahın ilk ışıklarıyla, 07:30’da Ankara'dan yola çıkıyoruz, bir zamanlar Anadolu'nun derinliklerinde saklı kalmış sırları keşfetmek üzere. Konya'nın mistik atmosferine doğru yapacağımız bu unutulmaz yolculuğa, rotamızda tarih, kültür ve doğanın birleştiği noktalarda duraklar yaparak ilerleyeceğiz.
İlk durağımızda, yolumuz üzerinde yer alan bir restoranda yöresel kahvaltımızı keyifle yaparken, sabahın taze havasını içimize çekiyoruz. Kahvaltının ardından, Avrupa'nın en büyük tropikal kelebek bahçesini ziyaret etmek üzere yola çıkıyoruz. Bu büyülü mekanda, rengarenk kanatlarıyla 15'ten fazla kelebek türü uçuyor, 1000'in üzerinde kelebeğin dans ettiği bu doğal cennette kayboluyoruz. Her bir adımda, doğanın zarafeti ve huzuru bizleri sarıyor.
Yolculuğumuza devam ederek, Konya'nın gizemli köylerinden Sille'ye doğru ilerliyoruz. Sille, geçmişin izlerini bugün de üzerine taşıyan bir antik köy. Burada, taş evlerle süslenmiş dar sokaklarda yürürken, yüzyıllar öncesinin sessiz tanıklarına selam duruyoruz. Eski bir Rum köyü olan Sille, tarihi bir mücevher gibi gözlerimizin önüne seriliyor. Taşla örülmüş evler, kadim kiliseler ve zamanın unuttuğu kaya mezarları, her köşe başında bize yeni bir hikaye anlatıyor.
Özellikle Aya Elena Kilisesi, 1500 yıl önce inşa edilmiş ve hala ayakta durarak, geçmişin görkemli izlerini bizlere sunuyor. Yüzyıllar boyunca bu topraklara ayak basmış medeniyetlerin, bıraktığı izler arasında adeta bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Sille'nin derinliklerinde bir mola verip, ardından öğle yemeğimiz için serbest zamanımıza kavuşuyoruz.
Sille'nin büyüsünden çıkıp, Konya'nın kalbinde yer alan Mevlana Müzesi'ne doğru yol alıyoruz. Burada, Türk ve İslam kültürünün en önemli şahsiyetlerinden biri olan Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesiyle tanışıyoruz. "Gel, ne olursan ol gel" diyen Mevlana'nın öğretilerinin, serbest düşüncenin ve hoşgörünün izlerini her köşede hissediyoruz. Müzede, Mevlana'nın hayatını ve öğretilerini yansıtan eşsiz eserleri, döneminin en değerli el yazmalarını ve sabır taşlarını görüyoruz. Özellikle Galileo’nun astronomi dersleri verdiği küre ve sekiz telli keman, tarihin bir başka yüzünü gözler önüne seriyor.
Son olarak, yöresel alışveriş için serbest zamanımıza çıkıyoruz. El yapımı hediyelikler, geleneksel Konya ürünleriyle zenginleşmiş bu anı, sevdiklerimize götüreceğimiz özel hatıralara dönüştürüyoruz. Ardından, neşeli bir yolculukla, akşam saatlerinde Ankara'ya dönüş yoluna geçiyoruz. Her bir adımda tarihin ve doğanın bizlere sunduğu eşsiz güzellikleri keşfettiğimiz bu yolculuk, hafızalarımızda silinmez izler bırakıyor.
Hareket Noktaları:
- Kızılay AVM (Ofis) Önü: 07:30
- Milli Kütüphane: 07:35
- Taurus AVM: 07:40
- Gölbaşı Çağdaş Önü: 07:50
Konya'nın gizemli köylerinden, Mevlana'nın manevi izlerinden geçerek, bir gün boyunca tarihin derinliklerine yolculuk yapacağınız bu gezide, her an bir başka dünyaya adım atmak için hazır olun.
Keyifli Bir Konya Kelebek Bahçesi Sille Turu sonrasında Bir Başka Progress Tur I Ankaragezitravel Organizasyonunda Buluşmak Üzere Vedalaşma.