Değerli misafirlerimiz, belirtilen tur tarihinde akşam saat 19.00’da Optimum AVM önü, 19.15’te Batıkent (Metro Center) Karşısı, 20.00’de Kızılay AVM (ofis önü), 20.10’da Aşti Karşısı Emek tarafı, 20.15 Ankamall AVM karşısı üst geçit altı, 20.20’ta Keçiören Fatih Köprüsü, 20.25’te Mamak Köprüsü Camii önü, 21.35’de Kırıkkale Avm Önü, 23.00 Kırşehir Otogar Kavşağı, 00.30 Kayseri Otogar önünden hareket ediyoruz. Keyifli yolculuğumuz başladıktan sonra sabah saatlerinde Erzurum'a varıyoruz. Erzurumda bir restoranda, yöreye özgü yöresel serpme kahvaltımızı yaparak turumuza başlıyoruz. Bu sabah kahvaltısının ardından, Erzurum’un eşsiz doğasında unutulmaz bir keşfe çıkıyoruz.

Ankara’dan hareket ile başlayan yolculuğumuzda, konforlu otobüsümüzle Erzurum’a doğru ilerliyoruz. Yolculuk sırasında, Anadolu’nun büyüleyici manzaralarını izleme fırsatı bulacağız. Erzurum’a varışımızda, ilk olarak geleneksel bir kahvaltı molası veriyoruz. Kahvaltı sonrası, Erzurum’un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmeye başlıyoruz. Ulucami, 13. yüzyıldan kalma ihtişamlı yapısıyla Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir ve şehre hakim konumuyla büyüleyicidir. Ardından, Çifte Minareli Medrese’yi ziyaret ediyoruz. Selçuklu döneminin zarif mimarisiyle inşa edilen bu yapının tarihi ve kültürel önemi, Erzurum’un geçmişine dair derin bir bakış açısı sunuyor. Üç Kümbetler’i gezerek, Erzurum’un önemli mezar yapılarından biri olan bu tarihi yapının gizemini keşfetmeye devam ediyoruz. Yakutiye Medresesi ve Rüstem Paşa Kervansarayı’nı da ziyaret ederek, Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait zengin yapıları keşfetmeye devam ediyoruz.

Erzurum’daki gezimizin ardından, Kars’a hareket ediyoruz ve yolculuk sırasında, 1914’teki Sarıkamış Harekâtı’nda şehit olan askerlerimizi anmak için Sarıkamış Şehitlik Anıtı’na uğruyoruz. Kars’a varışımızda, kısa bir öğle yemeği molası veriyoruz. Yemek sonrası, Kars’ın tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek için gezimize başlıyoruz. Kars Kalesi, 12. yüzyıldan kalma bu kale, şehri yüksek bir tepeden izleme fırsatı sunuyor ve tarihsel derinliğiyle dikkat çekiyor. 12 Havariler Camisi, eski bir Ermeni kilisesi olarak inşa edilmiş ve sonradan camiye dönüştürülmüş önemli bir dini yapıdır. Rus Batık Mimarisi ise Kars’taki Rus dönemine ait etkileyici yapıları gözler önüne seriyor. Akşam saatlerinde, Kafkas kültürünü daha yakından deneyimlemek isteyen misafirlerimiz için Kafkas Gecesi'ne (ekstradır) katılma imkanı sunuyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olarak Erzurum'da alınacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir.
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Kars otelimizde alınacaktır.
Konaklama: KARS GRAND ANİ OTEL 4*

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir gün için yola çıkıyoruz. İlk durağımız olan Çıldır Gölü’ne doğru ilerlerken, gölün etrafında 20 dakikalık bir fotoğraf molası veriyoruz. Göl çevresindeki eşsiz manzara, bu bölgenin doğal zenginliklerini keşfetmek için harika bir fırsat sunuyor.

Çıldır Gölü’nden sonra, Posof ilçesine bağlı Türkgözü Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a geçiyoruz. Gürcistan’a adım attıktan sonra, Ahıska kasabasına doğru yol alıyoruz. Ahıska, tarihi boyunca Osmanlı ve Gürcü kültürlerinin birleşim noktası olmuş ve bu kültürel mirası günümüze taşımaktadır. Ahıska Kalesi’ni ve kale etrafındaki eski Gürcü evlerini ziyaret ederek, kasabanın tarihini ve mimarisini yakından inceleme fırsatı buluyoruz. Ahıska, geleneksel Gürcü mimarisi ve tarihi yapılarıyla, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir yer olarak dikkat çekiyor.

Öğle yemeğimizin ardından, Gürcistan’ın ünlü doğal alanlarından Borjomi’ye doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Borjomi, doğal mineralli suyu ile ünlü ve etkileyici manzaraları ile bilinir. Burada, Taşbaşı Köyü’ne uğrayarak, Cam Teras Kanyonunu gezmeye gidiyoruz. Doğal oluşumlar ve derin vadiler arasındaki yürüyüşümüz, büyüleyici kanyon manzaralarıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Kanyon gezisinin ardından, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e doğru yol alıyoruz. Tiflis’te, tarihi dokusuyla ünlü olan eski şehir bölgesini keşfedeceğiz. Tiflis’teki en önemli yapılar arasında yer alan Narikala Kalesi, hem şehri hem de çevresini yüksek bir noktadan görebileceğiniz bir panoramik manzara sunuyor. Ayrıca, Tiflis’in meşhur Saeima Meydanı ve Rüstaveli Caddesi de gezilecek yerler arasında.

Tiflis’e vardığımızda, otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizin ardından şehri keşfetmeye başlıyoruz. Kura Nehri üzerinde yapacağımız tekne turu, şehri su kenarından görmek için harika bir fırsat sunuyor. Akşam saatlerinde ise nostaljik golf arabalarıyla Tiflis’in tarihi caddelerinde keyifli bir gece turuna çıkıyoruz. Bu unutulmaz gezinin ardından, konaklamak üzere otelimize dönüyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olarak Kars otelimizde alınacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir.
Akşam Yemeği:Tur ücretine dâhil olarak Tiflis otelimizde alınacaktır.
Konaklama:TİFLİS OTEL 4*

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, rehberimizin anlatımıyla tarihi ve kültürel açıdan zengin bir keşif turuna başlıyoruz. İlk olarak, Chronicle of Georgia anıtını ziyaret ediyoruz. Gürcistan’ın tarihindeki önemli figürleri, olayları ve mitolojiyi simgeleyen bu devasa heykeller, rehberimizin detaylı anlatımlarıyla daha anlamlı hale geliyor. Anıtın büyüklüğü ve tarihi önemi, Gürcistan’ın geçmişine dair derin bir bakış açısı kazandırıyor.

Sonrasında, Mtskheta’ya doğru yola çıkıyoruz. Gürcistan’ın eski başkenti olan bu tarihi şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Rehberimiz eşliğinde, 6. yüzyıldan kalma Jvari Manastırı’nı gezip, bu manastırın hem dini hem de tarihî önemi hakkında bilgi alıyoruz. Mtskheta ve çevresindeki mistik atmosfer, rehberimizin anlatımıyla daha da derinleşiyor.

Mtskheta gezimizin ardından, rehberimizin eşliğinde Gürcülerin Anası Heykeli’ni ziyaret ediyoruz. Bu devasa heykel, Gürcistan halkının direncini simgeliyor ve bağımsızlık mücadelesinin sembolüdür. Rehberimizin anlatımlarıyla, bu heykelin arkasındaki tarihsel bağlamı daha iyi anlayarak, Gürcistan’ın ulusal kimliği hakkında daha fazla bilgi ediniyoruz.

Tiflis’e dönerken, Kükürt Hamamları'na gidiyoruz. Osmanlı ve İran dönemlerinden kalma bu tarihi hamamlar, Tiflis’in eski şehir merkezinde yer alır ve etkileyici mimarileriyle dikkat çeker. Rehberimiz, hamamların tarihini anlatırken, şehri ziyaret edenlerin geçmişteki sosyal hayatına dair çok önemli bilgiler sunuyor.

Rehberimizin anlatımıyla, eski Tiflis’in sırrını keşfederek, tek yön teleferik (ekstra) ile şehri yüksek tepelerden panoramik bir açıdan izliyoruz. Teleferik yolculuğu sırasında, Tiflis’in tarihi yapıları ve modern yaşamının iç içe geçtiği manzarayı fotoğraflıyoruz.

Öğle yemeğimizi, Tiflis’teki Türk Mahallesi'nde alıyoruz. Bu mahalle, Osmanlı döneminden kalma yapıları ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Rehberimizin önerisiyle, Türk mutfağının zengin lezzetlerini tatma fırsatı buluyoruz.

Son olarak, rehberimizin eşliğinde, Tiflis’in tarihi dokusunu adım adım keşfederek, eski şehrin sokaklarında fotoğraflar çekiyoruz. Tiflis’in tarihi, mimarisi ve kültürel zenginlikleri arasında geçirdiğimiz bu keyifli günün ardından, akşam yemeğimizi otelimizde alarak dinlenmek üzere konaklama yerine geçiyoruz. Rehberimizin anlatımlarıyla geçmişin izlerini adım adım takip ettiğimiz bu tur, Tiflis’in derinliklerine inmek için unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olarak Tiflis otelimizde alınacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir.
Akşam Yemeği:Tur ücretine dâhil olarak Tiflis otelimizde alınacaktır.
Konaklama:TİFLİS OTEL 4*

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir keşif yapmak üzere Gori'ye doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Sovyetler Birliği’nin efsanevi lideri Josef Stalin’in doğum yeri olan Stalin Evi (giriş ücreti ekstra). Bu tarihi evde, Stalin’in yaşamını, Gürcistan’a olan bağlarını ve Sovyetler Birliği üzerindeki etkisini rehberimizin detaylı anlatımları eşliğinde öğreniyoruz. Gori, aynı zamanda Stalin’in müzesine ev sahipliği yapmasıyla da ünlüdür, bu nedenle burada geçireceğimiz zaman, Sovyet tarihine ışık tutacak önemli bir deneyim sunuyor.

Stalin Evi’ni gezdikten sonra, yolculuğumuza devam ederek, Kutaisi’ye varıyoruz. Kutaisi, Gürcistan’ın en eski şehirlerinden biri olup, bölgedeki en önemli tarihi ve doğal zenginlikleri barındırmaktadır. Burada, Prometheus Mağarası’na gidiyoruz. Mağara, devasa büyüklükteki yer altı odaları, sarkıtlar, dikitler ve doğal taş oluşumlarıyla oldukça etkileyici bir yapıdır. Gürcistan’ın doğal mirasını keşfederken, rehberimizin anlatımlarıyla mağaranın tarihini ve coğrafi özelliklerini daha iyi anlayacağız.

Kutaisi gezisinin ardından, akşam saatlerinde Batum’a varıyoruz. Batum, Karadeniz kıyısındaki bu güzel şehir, tarihî ve modern yapıları bir arada barındırıyor. Akşam yemeği için Batum’un turistik merkezine gidiyoruz. Yemek sonrası, Batum’un en önemli tarihî ve kültürel noktalarını keşfetmek üzere rehberimiz eşliğinde şehir turumuza başlıyoruz.

İlk olarak, Batum Limanı’na gidiyoruz. Batum Limanı, şehrin denizle bağlantısını simgeler ve Gürcistan’ın Karadeniz’e açılan kapısıdır. Limanın tarihi ve önemli işlevini rehberimizden dinlerken, şehirdeki denizcilik geçmişine dair önemli bilgiler ediniyoruz. Ardından, Avrupa Meydanı’na gidiyoruz. Avrupa Meydanı, Batum’un en eski ve tarihi meydanlarından biri olup, şehirdeki kültürel mirası gözler önüne seriyor.

Bir sonraki durağımız Piazza Meydanı olacak. Bu meydan, Batum’un mimari zenginliğini yansıtan önemli bir merkezdir. Meydandaki tarihi yapılar, Batum’un geçmişteki kültürel etkilerini ve şehirdeki İtalyan etkilerini ortaya koymaktadır. Ardından, Batum’un doğasına adım atmak üzere Botanik Bahçesi’ni ziyaret ediyoruz. Bu eşsiz bahçe, Akdeniz, tropikal ve subtropikal bitki örtüsüne ev sahipliği yaparak, Batum’un doğal zenginliklerini gözler önüne seriyor.

Batum’un modern sanatına da tanıklık edeceğimiz Ali ve Nino Heykeli’ni gezdikten sonra, Batum’un sembol yapılarından biri olan Alfabe Kulesi’ni keşfe çıkıyoruz. Gürcistan alfabesinin tarihini simgeleyen bu kule, Batum’un kültürel mirasına önemli bir katkı sunuyor. Son olarak, Dev Dönme Dolap’a binerek, Batum’un harika manzarasına yüksekten göz atıyoruz.

Gün boyu gezdiğimiz tarihi ve kültürel yerlerle Batum’un hem geçmişini hem de modern yüzünü keşfettikten sonra, akşam saatlerinde otelimize dönerek konaklama için odalarımıza geçiyoruz. Bu dolu dolu günün ardından, bir sonraki günün keşifleri için enerji topluyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olarak Tiflis otelimizde alınacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra menü fiyatları geçerlidir.
Akşam Yemeği:Tur ücretine dâhil olarak Batum'da Türk Mahallesinde alınacaktır.
Konaklama: BATUM OTEL 4*

Sabah otelimizden erkenden ayrılıp, Sarp Sınır Kapısı'ndan çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyor ve ardından 45 dakikalık bir free shop alışverişi yapma fırsatımız oluyor. Türkiye'ye giriş işlemlerimizi tamamladıktan sonra, bizleri bekleyen otobüsümüze binerek, Hopa'da geleneksel bir Karadeniz kahvaltısı için rezervasyon yapılmış restoranımıza doğru hareket ediyoruz. Burada, Karadeniz’in meşhur kuymak, mısır ekmeği ve tereyağı eşliğinde, bölgenin eşsiz kahvaltılıklarından tadıyoruz ve güne başlıyoruz. Kahvaltımızı yaparken, Karadeniz mutfağının zengin lezzetlerini deneyimleme fırsatı buluyoruz.

Kahvaltı sonrası, doğanın yeşil cennetini keşfe çıkıyoruz. İlk olarak, Rize’ye özgü el dokuması bezlerin üretildiği tarihi Rize Rota Bezi Fabrikası’nı ziyaret ediyoruz. Burada, geleneksel bez dokuma tekniklerini gözlemleyerek, bölgeye özgü el yapımı bezlerden alışveriş yapma imkânı buluyoruz. Bu fabrikada, el emeğiyle üretilen bezler hakkında derinlemesine bilgi alırken, Rize’nin geleneksel el sanatlarını daha yakından tanıyoruz.

Ardından, Çamlıhemşin ilçesine doğru ilerliyoruz ve burada bizi bekleyen yayla araçlarına binerek, Karadeniz’in yemyeşil dağlarına doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Zil Kale olacak. Kommenos dönemi karakol kalesi olarak inşa edilmiş olan bu kale, kayalık bir tepeye yerleşmiş ve etrafındaki büyüleyici manzarayı izleme fırsatını sunuyor. Zil Kale, tarih boyunca hem savunma amaçlı hem de karakol olarak kullanılmış, etkileyici mimarisiyle göz dolduruyor.

Zil Kale gezisinin ardından, Palovit Şelalesi’ne doğru ilerliyoruz. 30 metre yükseklikten dökülen bu muazzam şelale, doğanın huzur veren atmosferinde bir mola vermemiz için mükemmel bir nokta. Şelalenin gürül gürül akan sularının sesiyle, yorgunluğumuzu atıyor ve doğanın sunduğu sakinliğin keyfini çıkarıyoruz.

Palovit Şelalesi gezimizin ardından, rotamızı Fırtına Deresi’ne çeviriyoruz. Burada, doğayla iç içe bir gün geçirirken, çeşitli macera aktiviteleri yapma fırsatımız oluyor. Zepline yapabilir, dev salıncağa binebilir ve rafting yaparak, Fırtına Deresi’nin coşkun sularında heyecan dolu bir an yaşayabiliriz. Ayrıca, bölgede ünlü Laz Böreği’nin tadına bakmayı unutmayacağız. Bu eşsiz lezzetleri tattıktan sonra, doğanın kucakladığı vadide bir süre kayboluyor ve bölgenin güzelliklerinin keyfini çıkarıyoruz.

Öğle yemeğimizi, Rize'nin Pazar ilçesinde deniz kenarındaki liman restoranında alıyoruz. Rize’nin taze deniz ürünlerinin ve Karadeniz mutfağının tadını çıkararak, harika bir öğle yemeği deneyimi yaşıyoruz. Yemek sonrası, Dem Çay Fabrikası’na gidiyoruz. Burada, çayın nasıl işlendiğini adım adım izliyor ve bu geleneksel üretim süreci hakkında rehberimizden bilgiler alıyoruz. Çay üretimi hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, Çeçeva Çay Bahçeleri’ne doğru yol alıyoruz.

Bu çay bahçesi, Karadeniz’in en yüksek köylerinden birinde yer alıyor ve dağların eteklerinde, sislerin arasından süzülen çay tarlalarını görmek, bize eşsiz bir deneyim sunuyor. Çay hasadının yapıldığı bu yeşil alanlarda, doğayla iç içe bir gezinti yaparken, taze çayın nasıl yetiştiğini öğreniyor ve bu muazzam manzarayı fotoğraflıyoruz.

Yolumuza devam ederken, çayın üretim süreçleri hakkında daha fazla bilgi alıyor ve çayın lezzetini doğrudan kaynağından deneyimliyoruz. Bu keyifli turun sonunda, konaklama ve akşam yemeği için Çaykara’da bulunan otelimize geçiyoruz. Geceyi, Karadeniz’in yeşil ve huzurlu atmosferinde dinlenerek tamamlıyoruz. Dileyen misafirlerimiz otelimizin altındaki Gümüş Atölyesini ziyaret edebilir. Bu eşsiz doğa turu, Karadeniz’in tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birleşen bir deneyim olarak hafızalarımıza kazınacak.

Sabah Kahvaltısı: Hopa'da restorantta alınacak olup, tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.
Akşam Yemeği: Otelde alınacak olup, tur ücretine dahildir.
Konaklama:  Çaykara Otel 4*

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Uzungöl’e doğru yol alıyoruz. Bu büyüleyici göl, dağlardan düşen kayaların önünü kapattığı, sakin ve sessiz bir atmosfer sunuyor. Gölün etrafındaki manzara ve doğanın sunduğu güzellikler, ziyaretçilere adeta bir huzur kaynağı sunuyor. Sessizliğin ve doğanın büyüsüne kapılarak, bu doğa harikasının etrafında yürüyüş yapıyoruz.

Uzungöl gezimizin ardından, Sürmene'ye gidiyoruz. Burada, ünlü bıçakçı Akif Usta’yı ziyaret ediyoruz. Geleneksel Karadeniz bıçaklarının yapımını izleyerek, el yapımı bıçakların ustalarından nasıl üretildiğini öğreniyoruz. Sürmene’nin bıçak yapma geleneği, bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve bu ziyaret, Karadeniz’in derin geleneklerine bir adım daha yaklaşmamızı sağlıyor. Atölye ziyareti sonrası Karadeniz'e has yöresel ürünlerin tadımını yapmak için Yöresel köy ürünleri sonrası Manastıra doğru yol alıyoruz.

Sürmene'deki ziyaretimizin ardından, asıl heyecan, bizi Maçka’nın yeşil çiçekler açan Altındere Milli Parkı’na götürecek yolculukla başlıyor. Yüksek dağlar arasında, kayalara oyulmuş olan Sümela Manastırı’na doğru ilerliyoruz. Bu tarihi manastır, Karadeniz’in serin rüzgarında, büyüleyici bir manzaraya sahip. Sümela Manastırı, hem tarihi hem de mimari açıdan etkileyici bir yapı olup, keşiş odalarından kütüphaneye, ayazmadan Ana Kaya Kilisesi’ne kadar her köşesiyle farklı bir atmosfer sunuyor. Bu manevi ve tarihi atmosferde, bölgenin ruhunu derinden hissediyoruz.

Sümela Manastırı gezisinin ardından, transfer araçlarımızla aşağıya inerek, Trabzon’da öğle yemeğimizi almak üzere İskele Restoran gibi yerlerde bölgeye özgü lezzetleri tatma fırsatı buluyoruz. Trabzon'un sahilinde, deniz manzarasına karşı keyifli bir yemek molası veriyoruz.

Son olarak, Trabzon Ayasofya Camii’ni ziyaret ediyoruz. Ayasofya, hem tarihi hem de dini açıdan Trabzon’un önemli yapılarından biridir. Bu tarihi camiyi gezerek, bölgenin kültürel ve dini geçmişine dair bilgi ediniyoruz. Ayasofya ziyaretimizin ardından, akşam yemeği ve konaklama için Ordu’da bulunan otelimize doğru yol alıyoruz. Akşam saatlerinde, Ordu’nun huzurlu atmosferinde dinlenerek, bu dolu dolu keşif gününün keyfini çıkarıyoruz.

 

TUR DETAYI

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup, tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.
Akşam Yemeği: Akçaabat Saray Restaurantta Alınacak Olup, Tur Ücretine Dahildir.
Konaklama:  Ordu Otel 4*

Sabah otelde alacağımız açık büfe kahvaltının ardından, Karadeniz’in en değerli ürünlerinden biri olan meşhur Ordu fındıklarının tadına bakmak için Çotanak Fındık Fabrikası’na gidiyoruz. Burada fındıkların üretim süreçlerini öğrenip, taze fındıklardan alarak bölgenin köklü fındık kültürünü daha yakından keşfetmiş oluyoruz. Fındık tadımı ve alışverişi sonrası, doğanın ve denizin büyüsüne kapılacağımız Boztepe’ye doğru yola çıkıyoruz. Boztepe’ye teleferik ile 5 dakikalık keyifli bir yolculuk yapıyoruz ve zirveye çıktığımızda, gözlerimizi kamaştıran muazzam Ordu manzarasına tanık oluyoruz. Karadeniz’in engin mavi suları, yemyeşil ormanlarla birleşerek adeta bir tablo oluşturuyor. Burada, doğanın kucaklayıcı havasında, tertemiz havayı içimize çekerek bir kahve molası veriyor, manzarayı fotoğraflayarak bu eşsiz anı ölümsüzleştiriyoruz. Ardından, teleferikle aşağı indikten sonra, Karadeniz’in en mistik noktalarından biri olan Yason Burnu’na doğru yol alıyoruz. Yason Burnu, hem tarihi hem de doğal zenginlikleriyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Burası, Karadeniz’in pırıl pırıl suları ile yeşil doğanın birleştiği, denizle kara arasındaki etkileyici birleşim noktalarından biridir. Yason Burnu, aynı zamanda Hristiyanlık tarihinde önemli bir yer tutar; İncil’de, Aziz Paul’ün Karadeniz'e seyahati sırasında bu noktada mola verdiği ve burada dua ettiği anlatılmaktadır. Bu manevi anlamın yanı sıra, bölge antik kalıntılarıyla da tarihi bir zenginlik sunar. Burnun zirvesine çıktığınızda, Karadeniz’in engin denizi, etrafındaki yemyeşil ormanlar ve dağlarla birleşerek gözlerinizin önünde muazzam bir manzara oluşturur. Doğanın huzur veren etkisinde, yürüyüş yollarında gezebilir, denizin sakinleştirici sesini dinleyerek bu eşsiz bölgeyi keşfedebilirsiniz. Yason Burnu’nun tarihi atmosferi, bölgenin hem doğa severler hem de tarih meraklıları için eşsiz bir destinasyon haline gelmesini sağlıyor.

Yason Burnu’nun büyüleyici atmosferinin ardından, Baloban Virajları’nı geçerek Samsun’a doğru ilerliyoruz. Yolculuğumuzun devamında, Terme’nin meşhur pidesinin tadına bakmak için kısa bir mola veriyoruz. Ardından, Samsun’a vardığımızda Cumhuriyet tarihinin önemli simgelerinden olan Bandırma Vapuru’nu ve Atatürk’ün Samsun’a ilk adımını attığı noktada yer alan İlk Adım Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Bu tarihi alanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı topraklar olup, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’na başladığı bu özel yerleri rehberimiz eşliğinde gezip, tarihin derinliklerine yolculuk yapıyoruz.

Gezilerimizin ardından, dönüş yolculuğumuza başlıyoruz ve Çorum’da kısa bir leblebi alışverişi yapıp dinlenme molası veriyoruz. Serbest zamanın ardından, son olarak Ankara’ya doğru yol alıyoruz. Bu unutulmaz gezi, Karadeniz’in hem tarihi hem de doğal güzelliklerini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunarken, bölgenin huzurlu havasını ve kültürünü tam anlamıyla yaşamanızı sağlıyor.

 

TUR DETAYI

Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup, tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.